Blog
Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrası hangi aday, 30 mart yerel seçimlerine göre ne kadar başarılı olmuş bir incelemek istedim. İşte rakamlarla seçim analizim. 30 Martı Tekrar HatırlayalımÖncelikle 30 mart yerel seçim sonuçlarının ufak bir özetini yapmak istiyorum. Yerel seçimlerde hatırlayacağınız üzere birçok ilde ve ilçede kıyasıya rekabetler yaşanmıştı. Hatta bazı yerlerde kazanan sadece birkaç oy farkla belli olmuştu. Başta Ankara olmak üzere birçok il ve ilçede seçime hile karıştırıldığı iddialarında bulunulmuş ve buralardaki sonuçlara itirazlar edilmişti. 30 Mart yerel seçimlerinin sonuçları yaklaşık olarak şu şekildeydi. Belediye Başkanlıkları seçiminde; -Akp 17 milyon 900 bin -Chp 11 milyon -Mhp 7 milyon 400 bin -Bdp\Hdp 2 milyon 500 bin oy almıştı. Belediye Meclisi Üyelik seçiminde ise; -Akp 17 milyon 800 bin -Chp 10 milyon 900 bin -Mhp 7 milyon 400 bin -Bdp-Hdp 2 milyon 500 bin oy almıştı. Türkiye genelinde 48 milyon 800 bin kayıtlı seçmenden yaklaşık 41 milyon 500 bini sandığa giderek geçerli oy kullanmıştı. Cumhurbaşkanlığı Seçimine Doğru Cumhurbaşkanlığı seçimlerine giderken ilk olarak adaylığını koyan başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmuştu. Sonrasında Chp ve Mhp seçimlerde birleşme kararı almış ve ortak bir aday çıkarmıştı. İki muhalif partinin ortak çıkarttığı Ekmeleddin İhsanoğlu fazla tanınmamasından kaynaklanan birçok polemikle karşı karşıya kalmış ve zorlu bir tanıtım sürecine girmişti. Son olarak Selahattin Demirtaş Bdp ve Hdp kesimi tarafından desteklenmesinin sonucu olarak adaylığını ortaya koymuştu. Seçimlerden önce şahsi fikrim Erdoğan'ın seçimi önde bitireceği ancak seçimlerin ikinci tura kalacağı yönündeydi. İkinci turda başa baş bir mücadelenin sonunda ile 51-52 civarında bir yüzde ile Erdoğan'ın köşke çıkacağını öngörüyordum. Ancak ilk tur seçim sonuçları sonucunda görüldü ki geçen 6 ay boyunca köprünün altından çok sular akmış. Kimin Seçmeni Sandığa Daha Çok Gitti Seçimi Dün gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı seçiminin resmi olmayan sonuçlarına göre yaklaşık olarak; -Recep Tayyip Erdoğan 20 milyon 500 bin -Ekmeleddin İhsanoğlu 15 milyon 200 bin -Selahattin Demirtaş 3 milyon 800 bin oy aldı. 55 milyon kayıtlı seçmenin yaklaşık 39 milyonu geçerli oy atarak seçimlere katıldı. Resmi olmayan bu sonuçlara göre, cumhurbaşkanlığı seçiminde Tayyip Erdoğan kendi oy kitlesini korumakla kalmadı muhalefetin muhafazakar oylarını da kendi safına çekmeyi başardı. Özellikle Saadet partisinin elinde bulundurduğu bir milyona yakın seçmenin, Erdoğan'ın oylarının artışında önemli rol oynadığını düşünmekteyim. Seçimin bana göre bir diğer kazananına gelecek olursam, Selahattin Demirtaş Hdp ve Bdp bloğunun oy sayısını bir milyondan fazla artırarak 4 milyon seviyesine yaklaştırdığını görüyorum. Başkanlık sistemine geçilmediği takdirde yapılacak olan Genel seçimlerde yüzde 10 barajını zorlayabileceğini gösteren Demirtaş, bu aldığı sonuçtan herhalde memnundur.. Gelelim seçimin kaybedeni Ekmeleddin İhsanoğlu'na. İhsanoğlu Chp ve Mhp cephesine oy kazandıramadığı gibi büyük miktarda oy kaybettirdi. Bunun sebebinin, İhsanoğlu'nun halk tarafından yeterince tanınmadığından kaynaklandığını düşünüyorum. Seçime bir ay kala adaylığını koyan İhsanoğlu, görünen o ki bu süre zarfında kendini seçmene yeterince iyi tanıtamadı. Buna birde Chp'nin liberal kesimi ile Mhp'nin muhafazakar kesiminin Chp-Mhp ortaklığına pek sıcak bakmaması da eklenince, İhsanoğlu'nun aldığı oy 30 mart seçimlerinde iki muhalefet partisinin ortak aldığı oy miktarından bir hayli aşağıda kaldı. Peki İhsanoğluna gitmeyen Chp\Mhp cephesinin oylarına ne oldu. Mhp tarafından gelen oyların bir kısmının özellikle muhafazakar kesim oylarının Tayyip Erdoğan'a kaydığını düşünüyorum. Chp ve diğer sol partilerin bazı liberal görüşlü seçmenlerinin de Selahattin Demirtaş yönünde oy vermiş olma ihtimali göz ardı etmemek gerektiğini düşünmekteyim. Ancak sonuçlardan gözüken, bu sonucun ortaya çıkmasındaki en büyük etken sandığa gitmeyen seçmen sayısı. 30 mart yerel seçimlerine göre 2 milyon 500 bin seçmen sandığa gitmemeyi tercih etti. Muhalefet için bu kadar kritik bir seçimde hiç yoktan kaybedilen iki buçuk milyon oy ciddi bir rakam olarak görülmeli. Üstüne diğer adaylara kaptırılan seçmen oyları da eklenince İhsanoğlu için yenilgi kaçınılmaz oldu. Ysk tarafından resmi sonuçlar açıklanınca Cumhurbaşkanlığı Seçim sonucu rakamları güncellenecektir. Son Söz Analizimi bitirirken kendi son olarak kendi düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olacağına 30 mart yerel seçimlerinden beri kesin gözle bakıyordum, ancak bu kadar kolay bir şekilde birinci turda seçilmesi benim için sürpriz oldu. Artık bizi Tayyip Erdoğan'ın şekillendireceği yeni bir Türkiye bekliyor. Açıkçası bu yeni Türkiye konusunda hiç iyimser değilim. İlerleyen dönemlerde insanların özgürlüklerinin kısıtlanmasıyla sıkça karşılaşacağımızı düşünüyorum. Özel hayatlarımıza daha çok karışacak bir iktidar partisi de beklentilerim arasında. Umarım ben yanılırım ve gelecekte bu tür şeyler gerçekleşmez. Muhalefet partileri hakkındaki fikirlerime gelirsek, Chp ve Mhp'nin ortaklaşa kurduğu çatı aday strateji bence tam bir fiyasko olarak sonuçlandı. Buda bize her zaman konuşulan, genel seçimlerde muhalefet partilerinin birleşerek iktidarın karşısında seçime girmesi fikrinin çok ütopik olduğunu gösterdi. Artık böyle bir birleşmenin zaferle sonuçlanma ihtimalinin bir hayli düşük olduğunu düşünüyorum. Altı ay içinde iki defa seçim kaybeden ve öyle yada böyle seçmeninin azımsanmayacak bir kısmını elinden kaçıran muhalefet partileri kesinlikle radikal bir değişime girmelidir. Son seçimlerde ağırlıklarını bir türlü ortaya koyamayan ve kötü stratejilerle partilerinin oy kaybetmesine yol açan Chp ve Mhp liderlerinin istifa etmeleri gerektiği kanısındayım. Daha mutlu ve özgür bir Türkiye dileği ile... Kaynaklar:
|